Salonum...

Uzun kış günlerini, genellikle güneşin sıcacık ısıttığı balkonda geçirdikten sonra, bahar gelip havalar ısınmaya başlayınca yine içerilerin gölgelerini özler olduk.. Salondaki kışlık halıları, eşyaları kaldırırken, aylardır buranın hiç fotoğrafını çekmediğimi fark ettim.. Aslında yaz için biraz eşyaları yine oradan oraya değiştirmek istiyorum burada da.. Ama şimdilik halen kış uykusuna devam eden Hera ile biraz çiçek, biraz böcek katkısı ile durum bu..

Keyifle geçsin bu güzel bahar günleriniz...

We mostly spent the long winter days in the large balcony we closed with glass panels.. But as the weather gets hotter we are seeking the coolness of the insides.. While I was removing the carpets I used during winter, I realized that I didnt take a photo of my living room for such a long time.. I still plan to move around some furniture for the summer but here it is at the moment with our Hera still in the winter sleep..

Enjoy beautiful spring days...

Fethiye'de nereye gidilir, ne yenir...

Dün akşam Fethiye'den döndüğümüzde feci yorgundum, neredeyse hiç bir şey yapmadan kendimi yatağa attım.. Bu sabah kalkar kalkmazda Ölüdeniz sahilinden topladığım taşların ufak olanlarını balkondaki fenerlerimin etrafına koydum.. Her Ölüdeniz'e gittiğimizde oranın bu açık renkli ve şeker gibi yuvarlak taşlarını toplamaya bayılıyorum..

Evet dün sabah erkenden Fethiye'ye gittik. Sabah yoldayken instagram hesabımdan nereye gidelim, ne yiyelim diye sordum.. Öyle harika fikirler geldi ki, ben de uzun zamandır ihmal ettiğim bir seyahat bloğum olduğunu hatırladım ve üzerinde birikmiş tozları, toplanmış örümcek ağlarını temizledim ve sizin Fethiye için verdiğiniz önerilerden bir yazı hazırladım... Bu yaz rotanızda Fethiye varsa, buraya mutlaka göz atın derim.. Başka önerileriniz varsa da eklemeyi ihmal etmeyin lütfen..

Topladığım bu taşların daha büyük olanlarını ise boyamayı düşünüyorum.. Benim resim yeteneğim çok zayıftır, doğru dürüst çöpten adam bile çizemem dolayısıyla biz zamanlar taşları boyayıp, çeşitli peçetelerle dekopaj yapmıştım yine benzer bir şeyler yapmayı planlıyorum.. Bitirince size gösteririm..

Yesterday we spent some time in Fethiye, a sea side town on the Mediterranean coast of Turkey.. When I asked my instagram followers where to go and what to eat at Fethiye, I got many responses.. So I listed them in my travel blog here.. So in case Fethiye is on your travel list  or just want to see some photos of Fethiye dont forget to check the blog...

I also picked many lovely stones from Ölüdeniz beach.. That beach has the best round shaped stones that I have ver seen..

Oradan Oraya...

Bazen evde hep aynı şeyleri, hep aynı şeyleri görmekten sıkılırsınız ya, koştur koştur alışverişe gidip yeni bir şey almak yerine, kas kuvveti sağ olsun, eşyaların yerini değiştirmek en güzel ve en kolay çözümdür..

İşte bende bütün kış balkonu aynı halde göre göre sıkılmıştım, biraz yazlık aksesuarlarla falan hareketlendirmeye çalıştım ama yine de yeni bir şeyler istiyordu canım..

Sonunda bir gün Sevgiliyi de razı edince koltukları, masaları oradan oraya başladık taşımaya. Sonunda eşya belli, balkon belli... Koltuğun yerine masa, masanın olduğu yere de koltuklar geldi ama bende bir huzur, bir mutluluk sormayın gitsin..

Doğrusunu söylemek gerekirse evde eşyaların yerini değiştirmeyi hep sevmişimdir, sonu bazen marangozda bitse bile.. İstanbul'da yaşadığım dönemde bana yine bir gün geldiler ve eşyalarla oynamaya başladım.. Evde de yalnızım bu arada.. Fena gaza geldim ki, iki kapaklı bir gardrobu bir odadan diğerine taşımaya karar verdim.. İçini boşalttım, dikkatlice bir kilimin üzerine yan yatırdım ve diğer odaya doğru kilimi çekmeye başladım.. Ama bu arada dar bir koridor geçmem lazım.. Dolap dönerken koridorda sıkışmasın mı... Mümkün değil ne ileri gidiyor, ne geri.. Çare yok gittim bir marangoz getirdim eve.. Önce yaptığım şey karşısında ''Abla ne yapmışsın sen böyle..'' diye uzun uzun güldü, sonrada tüm dolabı söküp, yeni yerinde yeniden birleştirdi de, benim koridorda trafik düzene girdi.. 

Yeni düzenin en güzel yanı rahat rahat koltuğa oturunca tam karşımda denizin olması.. Şöyle denize dalıp gidince çok güzel keyif yapılıyor anlayacağınız...

Hepinize missss gibi günler diliyorum..

When I find myself wandering around the house, wanting to see somethinh new, I usually move the furniture a bit and put something I already have in new places instead of shopping.. That's exactly what we did with Hubby couple days ago.. Moved the furniture around at the balcony.. Now I have a gorgeous sea view from my couch..

Enjoy your spring days..

Yaza hazırlık..

Yılın en sevdiğim zamanlarından biri daha geldi.. Bahar çiçeklerinin doldurduğu evime şimdide küçük küçük aksesuar değişiklikleri ile yaz havası getirmeye çalışıyorum.. Tabii yaza bence en yakışan renk maviler yine baş rolde..

Yastıkları değiştirmek, masa örtüsünü yenilemek, bir kaç kavanoz boyayıp içlerini renk renk çiçeklerle doldurmak, kışa yakışan aksesuarları kaldırıp, yaza yakışanları oraya buraya serpiştirmek... İşte yepyeni bir ortam yaratmak bu kadar basit ve keyifli işte.. 

With the arrival of spring I filled all my house with fresh flowers, I picked from the nearby fields.. Now its time to bring a little bit of summer vibes.. I brought out my summer cushions and and some accessories.. Trying to bring out the touch of my favorite color - blue...

Sarı - Mavi

Akşama yemekte kıymalı makarna olması, güzel bir sofra kurmaya engel olamaz değil mi? Hele Datça'nın sarı mevsimi artık iyice sonuna yaklaşmışsa.. 

Eh o zaman bizde soframızı kurar, pencereleri açar, mis gibi bahar havasını, denizin kokusunu içimize çeke çeke yemeğimizi yeriz bu akşam..

Sofralarınız hep mutlulukla dolsun, bereketli olsun...

Well, we have some spagetti bolognese for dinner tonight, but that doesnt prevent anybody to set a nice table isnt it?

Its almost the end of Datca's yellow season, so its time to set a table with mimosas and enjoy the lovely spring evening..

Mini kapı..

Sizin evinizde kaç kapı var bilmiyorum ama geçen sonbahar bizim evdekilere iki küçük kapı daha eklendi..Bahçeli evde yaşayan her köpek sahibi gibi özellikle kış aylarında günümüzün en büyük aktivitesi Hera ve Hestia'ya  sürekli kapı açmak, kapı kapamak oluyordu.. Sonuçta onlara bir kapı yapalım bu sorunu kökten halledelim diye düşündük, ama veterinerimiz köpeğin geçtiği yerden kedi geçmez deyince bir minik kedi kapısı da, Hestia'ya yaptırdık.. Tabii Hestia her işte olduğu gibi, kullanacağı kapı konusunda da Hera'yı taklit edince kendi kapısını hiç kullanmadı.. 

Havalar biraz düzelince Hera'nın kapısını süslemek istiyordum ama bahar bu yıl gelmemeye niyetli olunca yarım yamalakta olsa bir şeyler yaptık.. Aslında becerebilsem etrafına ufak bir sarmaşık çevirmek istiyorum..

Kapıda ismi yazan güzel askılık ise Hatice Teyzesinin Hera'ya bir hediyesi.. Bu arada Hatice Bilakaya Sağlam süper becerikli bir Hanım, ahşaptan harika şeyler yapıyor.. Sitesine buradan mutlaka bir bakın derim.. Hera'da bende kendisine buradan çok çok teşekkürler gönderiyoruz..

Sonuçta bu mini kapı evin tüm canlılarını çok mutlu etti.. Biz günde sayısız kez kapı açmaktan kurtulduk, onlarda istedikleri zaman dışarı çıkma özgürlüklerini kazandılar..

This year we add two new doors to our house. One for the cat and one for the dog.. Our cat Hestia has the tendency to imitate Hera so she never used her cat door.. So as of today we have one very active mini door.. 

As most pet owners know, its a big job to open the door to them countless times in a day.. So with the addition of this door, they are happy, we are very happy..

Balinalı Rüyalar../ Whales in my dreams..

Kısacık kış günlerinde, uyku saatlerini saymazsak, evin en az kullanılan, en ihmal edilen odası olan yatak odasına da, günlerin uzaması ile hafiften el atmaya başladım.. Uzun sıcak yaz öğleden sonralarında, bu odanın serinliğine tatlı şekerlemeler ve uzanıp kitap okumak için sıkça sığınırız, şimdi de sabah odaya dolan güneşin insanı mutlu eden enerjisi ile yine dergi, kitap okumalarımıza, küçük keyiflerimize, sabah tembelliklerimize başladık bile..  

Baktım sevgili, bu sabah ben aşağıya inip kahvaltı hazırlarken, kitap okumaya ve internete dalmış, bende günlük detoks içeceğimizi hazırlayıp yatağa götürdüm.. Sonra içimdeki iflah olmaz blogçu, ay ben bu anın fotoğrafını çekmeliyim deyince, yatağın sağını , solunu biraz toplayıp, onu da yataktan kaldırınca, bütün sabah keyfini kaçırdım ama blogçu eşleri genellikle bu durumlara alışıktırlar..

Bahar detoksu olarak, 15 gün boyunca sabahları pancar, portakal ve havuç suyu karışımı içeceğiz.. Kişi başı bir portakal, ufak bir pancar ve bol bol havuç sıkıyor, içine birazcıkta zeytinyağ ekliyorum.. Güne başlamak için hiç fena olmuyor...

Yatak odamızın yeni misafiri, artık sadece bizim değil, tüm ailemizin balıkçısı olan Murat Bildirici ye ait.. Bazen bir şeyi çok seversiniz ve bir türlü nereye koyacağınızı bilemezsiniz ya, mavi balina ile de öyle oldu.. Ama en sonunda her gece bizi sırtına atıp, düşler ülkesine götürmesi için yatağımızın baş ucuna astım.. Elinize, yüreğinize sağlık Murat Bey ve yine binlerce teşekkürler..

During short winter days, I heavily neglect our bedroom.. We use it from night to night.. However in long and hot summer afternoons, its a heaven.. Its cooler than most of the other rooms and perfect for afternoon sleeps and reading long hours..

While the days are getting longer, I realize that we again started to use it for a bit of lazy time, when the sun shine fill the entire room...

I am prapering a mix for spring detox every morning, and we are planning to drink it for 15 days.. Its a mixture of orange, root beet, carrot juices and a bit of olive oil..

The new resident of our bed room is this blue whale made by the talented Murat Bildirici.. She is taking us on her back and taking us to the dreamland every night...

Artık dayanamadım...

Artık dayanamadım ve dün balkonu açtım.. Bahar gene hafiften nazlanıyor ama dışarılarda olmayı o kadar çok özlemişiz ki, tüm aile neredeyse bütün gün orada oturduk, yedik, içtik,okuduk.. Bu arada bu yıl bu balkonuma ufacık bir sedir yaptırdım. Onun resmi açılışını da yaptık.. Sedir ytong bloklardan yapıldı ve üzeri sıvandı.. Sedirleri hep çok severim ama böylesine ufak bir mekana yarattığı işlevselliği de bayıldım.. Ufak balkon ve bahçeleriniz için sedir fikrini aklınızda tutun derim. Oldukça uygun bir fiyata da çıkıyor..

Bahar aylarında en büyük hayalim kırlardan topladığım çiçeklerle boy boy çelenkler yapıp oraya buraya asmak, ama bu işi bir türlü beceremiyorum.. Bu seferkinde Jotun dış cephe boyası kutularından yardım aldım.. Kapağını kilitlemek için metal bir çember var, evin tadilatının bitiminde onları saklamıştım.. Aslında çiçekleri tututurmak için çiçekçi teli kullanmak lazımmış ama bende tabii öyle bir şey olmadığı için iple bağladım..

Balkonumda hala çiçekler eksik.. En kısa sürede yaz aylarında şıkır şıkır açacak çiçekler ekmem ve var olanların bakımını yapmam lazım. Hele birde begonvilim açmaya başladı mı, değmeyin keyfime.. Yakında şöyle bol çiçeklenmiş bir halini de yayınlarım size... 

This year spring is too reluctant to come, but as I am fed up seeing too much rainy and gray days at the Mediterranean coast, I openned our balcony as soon as April is here.. 

I still have to plant lots of flowers for summer months but it make me very happy to be in the open place again..

This year I have a new seating place which is made out of couple Ytong blocks.. I am very happy with the result... It is a very good option for small spaces in gardens or balcony..

Nisan Ayında Neler Yapmalı..

Bugün 1 Nisan.. Bu yazıyı aslında dün yazmayı ve bugün yayınlamayı planlamıştım ama bütün gün tüm ülkede elektriklerin gitmesi, bizde de şarzların bitmesi sonucu bu güne kaldı.. Ben bu satırları yazarken dışarıda çimler biçiliyor ve mis gibi taze kesilmiş çim kokusu çalışma odamı dolduruyor.. Onun yanında da pırıl pırıl güneş, şıkır şıkır deniz, cıvıl cıvıl kuşlar.. Sanki bahar '' Bu yıl sizi üzdüm biraz ama artık buralardayım..'' der gibi..

 Geçen ay Mart ayında neler yapmalı diye bir yazı hazırlamıştım.. Benim hoşuma gitti.. Dönüp dönüp baktım, havalar pek müsade etmese de hiç bir şeyleri atlamamaya çalıştım.. İşte bu ayda yeni liste.. Unutmazsam, üşenmezsem her ay hazırlamalı böyle bir liste.. Sizden de öneriler bekliyorum..

• Hava ister yağmurlu olsun, ister güneşli, Nisan uzun uzun yürüyüşlerin en güzel ayı.. Hiç bir fırsatı kaçırmamalı...
• Kapıları, pencereleri sonuna kadar açıp, evde sıkı bir bahar temizliği yapmalı, fazlalıkları atmalı, eve yeni bahar renkleri, bahar kokuları doldurmalı.. Mesela ben pembe rengini pek sevmesem de geçen Nisan aylarının birinde evde pembeli bir köşe yapmışım.. Buradan bakabilirsiniz..
• Sadece ev temizliği yetmez, biraz bedenimizi de temizlemeli detox yapmalı.. 15 gün boyunca her sabah bir bardak içilen taze havuç ve portakal suyu karışımı toksinleri atarmış, Bunu mutlaka denemeli...

• Plastik çizme, yağmurluk ikilisiyle son yağmurların keyfini çıkarmalı.. Yağmur sonrası ortaya çıkan mis gibi toprak kokusu doya doya solunmalı..
• 23 Nisan'da etraftaki  çocukları mutlu edecek mini mini bir şeyler hazırlamalı.. Onları şaşırtmalı..
• Dekorasyon dergilerinin bahar sayılarına bakmalı, yeni yeni fikirler almalı.. Eğer dergiler için bütçe yetmiyorsa hemen internet sayfalarına bakmalı.. Oralardan bir iki tane harika fikir bulmalı..
• Eve yeni bir şeyler dikmeli, yeni bir şeyler yapmalı.. Benim için Nisan hep çok ürettiğim bir ay olmuştur, bu yılda aynı formu tutturmalı..
• Çamaşır dolabındaki eskileri atıp, şöyle mis gibi kokan lavanta torbaları koymalı..

• Eski kozmetik malzemelerini bir toparlamalı, koyu renklerin yerine bahara, ve gelecek yaza yakışır, daha ucucu renkler koymalı..
• Hatta şöyle bahar kokulu, mis gibi yeni bir parfüm denemeli..
• Balkonları, bahçeleri güneşli güzel Nisan günlerine hazırlamalı, yaz çiçeklerini ekmeye başlamalı...
• Nisan'la birlikte canlanan, yeni maceralar arayan ruhumuzun sesini dinlemeli, yeni yeni yerler keşfetmeli, kısa seyahatler yapmalı.. 

• Bizim iki tekerli Mercedes leri, yani emektar bisikletleri, yıkamalı, yağlamalı önümüzdeki güzel günlere hazırlamalı.. Bisiklet ile alışverişe gitmenin keyfine bakmalı..
• Yine, yeniden, hiç bıkmadan evi bahar çiçekleri ile doldurmalı..
• Taze kekiklerin çıkışını dört gözle beklemeli, hiç bıkmadan usanmadan o harika lezzeti, her türlü yemeğe, salataya katmalı.. Hatta taze kekikle yapılacak yeni bir şeyler öğrenmeli..
• Bizim gibi Akdeniz, Ege sahillerinde yaşayanlar, şortları, mayoları hafiften göz önüne çıkarmalı, Nisan güneşinin ortalığı sıcacık yaptığı bir anda çılgınlık yapıp, deniz sezonunu açmalı...

• Nisan ayında pazar tezgahlarını renklendirmeye başlayan çileklerden doyasıya yemeli..Bir sürü taze çilekli tatlı yapmalı, mis gibi kokularıyla mevsime uygun bir şölen yaşamalı..
• Gündüzün geceye döndüğü , gökyüzünün koyu mavinin en güzel tonlarına büründüğü o büyülü saatlerde elde bir bardak sıcacık çay ya da buz gibi bir kadeh şarapla dışarılarda oturmalı, hayallere dalmalı, umut etmeli, umut etmeyi bırakmamalı.. Buralara kadar bu yazımı okuyanlar dilerlerse benim en sevdiğim yazım olan Hayaller Dükkanı nı buradan okumalı..

• Uzun zamandır ihmal edilen baharat dolabı, baştan aşağı elden geçirilmeli, bayatlayanlar, uzun süredir bekleyenler atılmalı, yerine yenileri konmalı.. Bahara yakışan tatlar ve kokularla yeni yeni bir şeyler pişirmeli..
• Kış aylarında tembelleşen bedenimizi harekete geçirmek için hiç bir fırsatı kaçırmamalı, bol bol hareket etmeli..Hoplamalı, atlamalı, zıplamalı, araba her fırsatta evin önünde kalmalı..
• Okunmak için bekleyen dizi dizi kitaplara bir sürpriz yapmalı, aralarına yeni birini katmalı. Sindire sindire okumalı. Benim durumumda bu Orhan Pamuk'un yeni kitabı Kafamda Bir Tuhaflık olmalı.. 

• Kısacası, her yılı, her ayı, her günü, her anı olduğu gibi bu Nisan ayını da doya doya yaşamak için elden gelen her şeyi yapmalı...

Sahildeki Ev geçtiğimiz Nisan ayında neler üretmiş derseniz en sevdiğim projelerimden olan buna ve buna bakabilirseniz..

Bisiklet keyfi için buraya,

Geçen yıl Nisan ayında yaptığımız kısa ama çok hoş bir seyahat için ise buraya uğrayabilirsiniz..

Bu yazımda ise geçen yıl Nisan ayında çektiğim kimi fotoğrafları kullandım