Wednesday, May 28, 2014

Yaz Sofraları..



Günler uzadıkça, havalar ısındıkça özellikle akşam sofraları daha bir keyiflenmiyor mu? İster pencere kenarına kurulmuş küçücük bir masada, isterse balkon sefasında günün yorgunluğunu daha kolay atıyor insan..

Hafif yemekler, zeytiyağlılar, salatalar insanın karnını doyurmaya yeterken, yakılan bir kaç parça mumda, sohbetleri uzatıyor, insanın ruhunu dinlendiriyor.. Fazla değil bir ay sonra, ay bu ne sıcak, bayılıyoruz diye bağıracak olsam da, şimdilerde yazın bu usul usul gelişini çok seviyorum..


As the days are lengthening and  as the weather gets warmer, I love having our dinners at the balcony.. While some light food like salads or vegetables cooked with olive oil are enough to fill the stomoch, to light a few candles are initiating long conversations and feeds the soul.... Although I will be complaining about hot weathers in a month's time, nowadays I am enjoying the early days of summer... 









Sunday, May 25, 2014

Hediye Fotoğraflar

Bazı insanlar ne kadar güzel hediye verir değil mi? Aramızda çok yaş farkı olmasına, yılda bir kaç ay anca görüşebilmemize rağmen komşum Brigitte 'de onlardan biridir.. Bana her verdiği hediyede beni ne kadar iyi tanıdığına şaşar kalırım.. Kimi zaman bizim Hera'nın çerçevelenmiş bir fotoğrafı, kimi zaman özel karışım bir çay, bazen ufacık bir dantel parçası ile beni mest eder. Üstelik öyle belli bir günü ve zamanı da yoktur hediyelerinin. Hiç biride maddi değeri ile ezmez insanı.. Sadece çok çok mutlu eder..

Bir kaç yıldır bende hediye verirken Brigitte gibi davranmaya gayret ediyorum. Mümkünse özellikle tüketilebilir şeyler, el işi ya da kendi yaptığım ufak objeler ve bol bol çiçek vermeyi en çok sevdiğim hediyeler.. Hepsine de kendimden ufak ufak dokunuşlar koymaya çalışıyorum.. Kuruttuğum çiçekleri şık kurdeleler ile bağlıyor, canlı çiçekleri kendi boyadığım kavanozlarda sunuyorum.. 

   


Bu fotoğraflarıda Brigitte için çektim. Her yaz sonu Almanya'ya dönerken çok sevdiği bir kaç çiçeğini bakmam için bana bırakır. Bu mum çiçeği de onlardan biri. Çok zor çiçek açar dediler ama baktım geçen gün ilk çiçeğini açtı.. O gelene kadar belki solar diye bol bol fotoğrafını çektim.. Şimdide bu fotoğrafları kullanarak ufak bir çerçevenin kenarına dekopaj yapmak ve içinde çiçeğinin fotoğrafı ile ona hediye etmek istiyorum..

Hadi bakalım biraz siz anlatın, neler hediye etmeyi, ya da almayı seviyorsunuz. Bazen bana o kadar güzel fikirler veriyorsunuz ki, bayılıyorum...


Some people really know how to give great gifts.. My neighbour Brigitte is one of them. Although we have big age difference and see each other only couple months in a year, she always amazes me with the gifts she gives. Sometimes its a framed photo of my dog, sometimes a special blend of tea, or a piece of  lace.. Everytime I feel how deep she knows me..

She is a great inspiration for me on how to make gifts.. Most of the time I am trying to give consumable products..cookies, jams or a bottle of home made liqour.. Hand made items or small objects I create, dry flowers or  flowers are my all time favorites and I am always trying to add a personal touch on them..


I took these photos for Brigitte. Ever year at the end of the summer when she was leaving for Germany, she leaves some of her favorite plants to my care for winter months..This is one of her favorite and they say that its very rare that it gives flowers.. When I found out her very first flower the other day, I took plenty of photos.. Now I am planning to decoupage some parts of these photos on a small frame to give as a gift to Brigitte..

Tell me your favorite type of gifts.. I love receiving ideas from you..





Friday, May 23, 2014

Işık

Işığı seviyorum... Herşeyi aydınlatışını, hayat verişini, camdan süzülüp geçmesini.. Bu sabah kahvaltı hazırlarken düştü bu kareler önce aklıma, sonra da kamerama..

Bol ışıklı bir haftasonu diliyorum...


I love light.. I love how it brightens everything and how it gives life to everything. I love how it goes thru glass.. While I was preparing breakfast, I catch thiese photos with lots of light..

Wish your weekend is filled with light..



Wednesday, May 21, 2014

Yörük Gelin'den...

Çoktan torun torbaya karıştı dediler bilenler... Evlendiğinde 13 yaşındaydı dediler.. 13 yaşın hayallerini, umutlarını, korkularını belkide hep bu sandığın içine koymuştu.. Üzülürdü her halde çeyiz sandığının gittiğini bilse ama uzun zamandır alzheimer dünyasında yaşıyor dediler..  Ben kendi payıma, kendi kendime sandığına çok iyi bakacağıma söz verdim.. Ve işte 1950'li yılların başından kalma bu yörük çeyiz sandığı bizim evde yepyeni bir hayata başladı.. Umarım sahibinin hikayesini uzun yıllar anlatmaya devam edecek..



This bridal chest from the early 1950's came to our house last week.. I love adding used pieces of furniture to my home but what is fascinating this time is that I kind of know the story of this chest.. It belongs to a nomad bride who was just 13 years old when she got married.. She has kids and lots of grand kids and now unfortunately lives in the world of alzheimer...She would be probably sad, if she had known that her bridal chest is moved to another house, but I promised to take good care of it and hopefully tell her story in the years to come..











Tuesday, May 20, 2014

Bir yerlerden başlamalı...

Aslında canım hiç bir şey yapmak istemiyor.. Ne fotoğraf çekmek istiyorum, ne yazı yazmak.. Son bir kaç gündür evde yapılması zorunlu işleri yaptıktan sonra oturuyorum bol bol film yada televizyon seyrediyorum ki bir kaç saatliğine de olsa kızgınlığım ve duygularım uyuşsun... Hepiniz gibi bende keyifsizim hem de çok keyifsiz ama bir yerlerden de başlamalı.. Evimin bir köşesini düzenlemek, keyifli anlar yaratmak, sonra hoşuma gitmişse oranın veya o anın fotoğrafını çekip bloğumda paylaşmak benim yaratıcılığımı, hayattan aldığım keyfi körükleyen en önemli şeylerden biri..

Onun için bir yerlerden başlamalı yeniden...

Havalar hala çok serin gitse de, doğa her geçen gün yeni yeni renkler sunmaya devam ediyor. Dün Hayıtbük'e giderken yolun bir kısmında baktım bu pembe çiçekler uzun uzun yolun iki tarafında salınıyorlar..Çıkıp biraz aralarında dolaşmak, bir kaç dal toplamak çok iyi geldi..


Last week's mining accident in Turkey created a huge social trauma. Worst mining accident of the country coupled with political deficiency led to dark desperation on almost everybody.. I wasnt really doing much for the last couple days except watching lots of TV and film..It was an effective way to numb my anger and feelings.. But I have to start doing things that I like and things that fuel my creativity like taking photos..

So while we were driving to a nearby bay yesterday, I found these flowers on the roadside.. Walking among them and picking a bunch gave me so much needed positive energy..And today I photographed them..











Tuesday, May 13, 2014

Wild Poppies..



Datça'ya taşındığımızdan beri tatmin ettiğim en büyük zevklerden biri, her mevsim vazolara taze çiçek koyabilmek..  Büyük şehirde yaşarken oldukça pahalı olabilecek bu durum, burada bedava.. Beni bilenler bilir ne zaman yürüyüş yapsam, hep koca bir demetle dönerim eve.. Doğa'nın eli öylesine açık ki..

Ancak baharda en çok bulunan çiçeklerden biri olmasına rağmen gelincikleri koparmaya bir türlü kıyamam. Öylesine zarif, öylesine narinler ki bir türlü elim gitmez.. Ama baktım bu sabah gelinciklerle dolu yandaki tarlayı biçmeye başlamışlar, koşup hemen kocaman bir demet topladım ve bu kırmızı enerjiyi bugün sizlere de sanal ortamdan yolluyorum..Bakması bile içinizi ısıtmadı mı?


Since we moved to Datca, it is so easy for me to fulfill one of my biggest pleasures which is to fill every vaze in the house with fresh flowers.. A pleasure that could be very expensive to fulfill when living in a big city, is totally free here..Whenever I go to a walk in the nearby fields, I always come home with a big bunch of wild flowers.

However, when it comes to poppies, I always restrain myself from picking them as they are so delicate. But when I realized that they were plowing the nearby garden this morning, I picked a big bunch to sent you this red energy..





Thursday, May 8, 2014

Biriken Dergilere Son..

Dün sabah 6 gibi sahilde yürüyüşe çıktık Sevgili ile.. Soğuk havalarda ilk kulaklarım üşür benim sonra da ağrımaya başlar.. Bütün yürüyüş boyunca ben ellerim ile kulaklarımı kapattım, O'da bana söylendi durdu, neden kafana bir bere takmadın diye.. Halbuki bereleri falan Nisan başında kaldırmıştım ben..

Hava durumları böyle olunca yine bütün gün eve kapandık tabii ama bu sefer günü çok verimli geçirdim.. Evin içindeki dergiler, ordan burdan kesip, toplayıp dosyaların içinde biriktirdiğim kağıt kırpıntıları artık evin taşıma haddini ciddi boyutta aşmaya başlamıştı.. Önce hepsini salonun orta yerine yığdım, sonrada beğendiğim resimleri kırpmaya başladım. Kırptıkça'da beğendiklerimi eski bir spiralli ajandaya yapıştırmaya.. Dekorasyon dergilerinden kestiklerim bir yere gitti, konu ile ilgisi olmayanlar ise günlüğümün sayfalarında yeni hayatlarına başladılar..Etraf feci dağıldı, sonra toplaması, kalanları çöpe atması bayağı uzun sürdü ama kesinlikle çok eğlendim ve dağ gibi dergi ve kağıt yığınlarını aslanlar gibi devirdim, bir deftere çevirdim..

Havanın bugünde dünden pek farkı yok.. Bugüne de yeni bir şeyler bulmak lazım...


Yesterday we went to our daily walk at the beach around 6 o'clock in the morning... It was kind of freezing cold and as always my ears started to hurt at once.. Hubby kept nagging me about not bringing a cap..And I told him that we are living at the Mediterranean coast and its f... May..

Anyway, as it was obvious that I am going to spend the rest of the day inside, I decided to tackle the mountains of magazines and paper clippings which were slowly started to invade the house. With a glue, a scissor and an old spiral agenda , I managed to spend couple very happy hours and here are some of the results..

Today weather is the replica of yesterday so time to find new indulgences...










Wednesday, May 7, 2014

Taze çilekli scone..


'Ama bunlar çok dağınık olmuş,' dedi Sevgili fırından çıkan hallerini görünce. 'Onlar scone, öyle olacaklar tabiki' dedim, yıllardır scone pişiren birinin edası ile.. Halbuki bende farkındaydım çok dağınık olduklarının, fotoğrafını beğendiğim tarifte de dağınıktılar ama daha bir artistik dağıtmışlardı kendilerini.. Neyse tadı muhteşem oldu, hele fırından çıktıktan sonraki o ılık ılık halleri rüya gibiydi..

Dün baktım evdeki taze çilek stoğu neredeyse bir kasayı aşıyor, süreklide alıp duruyorum. Önce hemen biraz çilek sosu yaptım. Yoğurdun, sütlü tatlıların üzerine koymayı çok seviyorum. Taze çilekle biraz pudra şekerini rondo da iki çevirdiniz mi oldu size harika bir çilek sosu..


Sonra da İskoç'ların ünlü tatlısı scone denedim.. Yukarıda da yazdığım gibi şekilleri biraz fazla dağınık olsa da tadı nefis oldu..

1 bardak kesilmiş taze çilek
3 çorba kaşığı toz şeker
2 bardak un
2 çay kaşığı kabartma tozu
1/4 çay kaşığı tuz
85 gr tereyağ
2/3 bardak krema
piştikten sonra üzerine serpmek için 1 çorba kaşığı daha toz şeker

Çilekleri doğradıktan sonra üzerine yarım çorba kaşığı şeker ekleyip biraz sulanmaları için bekleyin..

Kuru malzemeleri ve hafif yumuşamış küp şeklinde kesilen tereyağı bir kapta yoğurun

Çilek ve kremayı da ekledikten sonra biraz daha yoğurun..

200 derecede önceden ısıttığınız fırına, pişirme kağıdının üzerine dondurma kaşığı ile hamur parçalarını yerleştirin.

15 dakika pişirdikten sonra, üzerlerine toz şeker ekip bir 5-10 dakika daha fırında tutun..

orijinal tarif buradan..




When I realize that I have accumulated so much fresh strawberry at home, I had to do something to finish them.. First I made my so easy fresh syrawberry sauce by mixing freshstrawberry  and sugar powder at the food processor... I love ısing it with yogurt and milk deserts..

Then I tried to make some scones.. Although hubby found them misshaped, they tasted so good..


1 cup fresh strawberry, chopped
3 tablespoons sugar
2 cups flour
2 teaspoons baking powder
1/4 teaspoon salt
85 gr. butter in cubes slightly softened
2/3 cup cream
1 extra tablespoon sugar on top..

Add half a tablespoon of sugar on chopped strawberries and let them wait couple minutes..

Combine dry ingredients with butter in a bowl and then add strawberry and cream..

Use ice cream scoop to put them on cooking paper..

Bake them 15 minutes in the preheated oven at 200 degrees.. 

Sprinkle the sugar on tops and bake another 10 minutes..

receipe is from here.. 






Monday, May 5, 2014

Balkon hayatı..


Ben genellikle blogda yayınlayacağım fotoğrafları sabah saatlerinde bizim ön balkonda çekerim.. O saatlerde ışık çok güzel oluyor. Bu sabahta planlarımda kahvaltı sonrası biraz çiçek böcek fotoğrafı çekmek vardı ama an itibarıyla hava şakır şakır yağıyor, deniz ve gökyüzü grinin tonlarında birleşmiş, kızlar ve bizde eve kapandık oturuyoruz.. Ön balkondaki masaların üzeri naylonla örtülü, arka balkondaki hasırlarda üst üste yığılmış durumda. Anlayacağınız fotoğraflık pek bir durum yok şu anda bizde..

Aslında bu yıl balkonları biraz erken açtık, çiçeklendirme işini biraz öne çektik.. Çünkü geçen hafta Evim dergisi ile bizim evde çok keyifli bir çekim yaptık.. Sanırım sonuçlarını Haziran sayısında görebileceksiniz.. İşte onlar gelmeden balkonu açtık, çiçekledik, böcekledik..Bugüne de başka fotoğraf olmadığı için, balkonu açtığımız gün çektiğim bir kaç fotoğrafla size iyi haftalar diliyorum..


I usually took my photos for the blog in early morning hours when the light is so good.. This morning I planned to take some photos in our verandah however as of now, it is raining hard, the weather is grey as well as the sea.. Very boring day as we couldnt go outside..

This year we openned both of our verandahs a bit early as Evim magazine made a photo shooting at our house last week.. While we were preparing the verandahs, I took some photos and as I dont have any new ones for today, I am wishing you a great week with photos from the last week..