Bugün için aslında başka bir şeyler yazmayı planlıyordum. Hatta dün akşamdan da resimlerini hazırlamıştım, sabahleyin Pazara gidip döndükten sonra yazarım diyordum. Sabahtan bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu Datça'da, ayağıma plastik çizmelerimi üzerime de yağmurluğumu giydim yola düştüm... Bol bol sıkma portakal, bol bol da haftanın yeşilliklerini alıp döndüm..Sonra da ayıklamaya başlayınca, fotoğraflarını çekmeye başladım ve bu güzelleri paylaşmak istedim..
Bu fotoğraftakilerin çoğu doğadan toplanmış otlar, bir bu kadar da klasik marul, maydanoz, dereotu, roka vs'den oluşan bir grubum var. Bu fotoğraftaki otların ismini sorarsanız pek çoğunu bilmiyorum. Her hafta soruyorum, öğreniyorum ama sonra eve gelince birbirine karışıyorlar. Ege'nin Akdeniz'in pek çok yerinde olduğu gibi artık Datça'da da otların zamanı başladı. Her ay yenileri çıkarak, yaz başına kadar sofraları şenlendirmeye devam edecekler. Mesela yukarıdaki fotoğrafın tam önünde duran kırmızı ip ile bağlanmış dallamanın şimdi tam zamanı. Benim ilk kez Datça'da yediğim dallama aslında papatya sapı. Papatyalar çiçek açmadan önceki zaman, tam onları yeme zamanı..
Ben kimini hafif haşlayarak, kimini de çiğ olarak kullanıp bol bol salata ve otlu gözleme yapıyorum. Ancak bu otları dağlardan tepelerden toplayan hanımlara soracak olursanız, ziyan ediyormuşum gibi bakacaklardır. Buranın köylerinde her otun klasik ve neredeyse tek bir tarifi var. Yağda kavur, üzerine bir yumurta kır afiyetle ye...
Bunca otu bir haftada tüketebiliyor musunuz derseniz cevabım evet. Mesela bu akşam için kafamda şöyle bir şeyler var. Yenmez mi şimdi bunlar siz söyleyin...
Datça'dan herkese güzel bir hafta sonu diliyorum..
Nefis nefis nefis...göz, gönül, iştah açıyorlar, afiteyle, keyifle, sevgiyle...
ReplyDeleteTeşekkürler Arzu. Yeşillikten daha güzeli var mı???
ReplyDeleteMerhaba, blogunuzu dun tesadufen kesfettim ve hemen okuma listeme dahil ettim. Datca'yi cok severim. Bu guzelliklerin hepsini ozellikle de domatesleri kiskanmadim degil. Biz burada hala yazdan buzluga attigim domatesleri - o da yemeklerde ancak- yiyoruz.
ReplyDeleteKarsi kiyidan selamlar..
Dilara
Merhaba blogunuzu Nilgün hanımın blogundan görüp geldim.Yeşillikler nefis gözüküyor afiyet olsun.Sevgilerimle..
ReplyDeleteColette - Nilgün Hanım' ın ayak izlerini takip edip buraya kadar gelenlerdenim ben de.
ReplyDeletePaylaşımlarınız ne kadar ince bir zevki yansıttığını görüp bende de keyif patlaması yarattığınızı demeden gitmek istemedim.
Güzel bir haftasonu dilek ve sevgilerimle,
Nurdan
blogunuzu (evimi seviyorum) nilgün abla sayesinde tanıdım. Gerçekten çok beğendim, Datçadan yazıyor olmanız çook hoşuma gitti. İstanbul'dan özlem duyduğum güzellikleri sayenizde fotoğrafla da olmak yaşamak güzel olacak. sevgiler .)
ReplyDeleteSevgili Dilara, Sevgili Mehtap, Sevgili Nurdan, Sevgili atolye nott
ReplyDeleteGüzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Yağmurlu bir Datça gününden hepinize sevgiler yolluyorum...
merhaba
ReplyDeletebloğunuza yeni geldim ...
bende bayılırım pazar alışverişlerine
resimler nefis , keyfiniz bol olsun
yaşamınızda resimlerdeki gibi cıvıl cıvıl olsun...
Datça yıda çok severim
sevgiler
http://neslihanmetin.blogspot.com