Sunday, January 13, 2013

Datça'da Pazar...


Bir başka hayatta Pazar günleri en sevdiğim gündü. Hafta içleri deli gibi çalışılır, Cumartesi evin sağına soluna bakılır, alışverişe çıkılır, arkadaşlarla buluşulur yine koştur koştur bir gün geçirilirdi, ama Pazar günleri çok özel bir durum olmadıkça sadece bana aitti. Pazar gününün en önemli ve en uzun olayı ise, diğer günler genellikle müsli, ya da evden çıkarken acele ile ağza atılan bir parça peynir ekmekle geçiştirilen kahvaltı olurdu...


Şimdi başka bir hayatta, deliye her gün bayram misali, bize her gün Pazar günü ama eski alışkanlıklar kolay kolay kaybolmuyor, hala kocaman bir sofra donattığım Pazar günleri kahvaltısı haftanın en sevdiğim öğünü..

Bugün de şansımıza Datça'da inanılmaz güzel bir hava var. Hatta inanırmısınız, bir saat kadar önce denizde yüzen bir çift bile gördüm. Bizde kocaman ve bol kalorili bir kahvaltı sonrası Hera ile sahilde uzun bir yürüyüş yaptık. Eve dönünce de bu fotoğrafı çektim. Fazla güneş ışığı yüzünden istediğim gibi çıkmadı ama sizlerle buraların olmazsa olmaz bir aksesuarını paylaşmak istedim. Lastik çizme...

Bu yeni hayatımızda kılık kıyafet işi çok basit. Kıyafet işini başka bir zaman yazarım ama ayakkabı işi super kolay. Yazın bir parmak arası terlik, yürüyüşler için bir spor ayakkabı ve kışında lastik çizme..Ara sıra İstanbul'a gittiğimde tüketim çılgınlığına kapılıp bot falan aldığım oluyor ama genellikle tüm ihtiyacım olanlar bunlar...Bir de tabii kışları hem içerde hem de bahçede giydiğim, modanın hilkat garibesi kışlık croc'lar var . Berbat görünümlüler ama sürekli ev - bahçe giriş çıkışı olunca kış dönemi için son derece işlevseller..

Bu daldan dala atlayan bir yazı oldu, kusura bakmayın. Şimdilik herkese

DATÇA'DAN İYİ PAZARLAR.....


Foto: geçen kıştan...

3 comments:

  1. Az önce diğer bloğunuzdaydım. Bu sayfaya girince ''AAA! bu da harika bir blog'' dedim. Sahildeki Ev neredeyse Begonvilli Ev ile, yani benim bloğumla birebir aynı konsepli bir blog. Çok sevdim ve hemen izlemeye alıyorum. Hem de ilk sayfamda:))

    ReplyDelete
    Replies
    1. Sanal da olsa aynı şeylerden keyif alan insanları bulmak ne hoş değil mi?? Ben de sizin bloğunuzu çok sevdim ve bilmem söylememe gerek varmı ama bizim evde begonvilli :))

      Delete
  2. merhaba Datçadaki bu güzel evin sahiplerine...blogunuzu tesadüfen buldum...ne de iyi olmuş,bayıldım...evlendiğimiz ilk yaz gelmiştik Datça ya J nin Türkiye de en sevdiği yer olduğu için sonra da gelmeye devam ettik...ilk Güneş pansiyonda kalmış,bayılmışlar Datça ya arkadaşıyle,sonra arkadaşı evlenip oraya yerleşmesin mi... :)
    Datça da pazar deyince Datça nın pazarlarında bahsettiniz sandım ilkin :) ne güzeldir dimi pazarı oranın...ben pazarları çok severim...evleri çok severim...kabımı kacağımı,ipimi sapımı bi araya getirip de fotoğraflamaya ba*yı*lı*rımmm :) ne hoşsunuz :) bana da beklerim bu arada,sevgiler,takipteyimmm

    ReplyDelete