Tuesday, January 15, 2013

İlk eserim...


Son bir yıldır sürekli evdeki eşyaları boyamak ile ilgili planlar yapıyorum. Her sabah kalkınca hepsine ayrı bir gözle bakıp, kendime bir kurban bulmaya çalışıyorum ama şimdilik yemek masası ,orta sehpası gibi büyük ve daha ince işçilik isteyen parçalardan biraz tırsıyorum.. Yılbaşı sonrası Pazar'da geçen yaz bir yemekte tanıştığım Ruth ile karşılaştım. Ruth'un Datça'da çok büyük bir hobi mağazası var. Mobilyalarımı boyamak istiyorum, eskitme yapmak istiyorum deyince, gel ahşap boyama kurslarımız başladı dedi..Şimdilik Pazartesi sabahları bir heves Ruth'dayım. Ve bu hafta ilk eserimi tamamladım. Evin girişinde ufak bir tepsi üzerinde duran anahtarları vırtıyı zırtıyı artık bu kutu saklıyor. Fena da olmadı galiba...


Bir iki parça daha ufak şey çalıştıktan sonra, evdeki mobilyalara saldırmak için daha bir güven kazanırım diye düşünüyorum..

Bu arada dün tüm boyama malzemelerimi toplayıp araba ile Datça'ya inerken, neredeyse 30 yıl öncesinden bir anı aniden gözümde canlandı. Hala öylemi bilmiyorum ama eskiden Boğaziçi öğrencileri arasında otostop çekmek çok yaygındı. Nereden, nasıl şu anda hiç hatırlamıyorum ama yağmurlu, berbat soğuk bir günde çok hoş bir hanım, arkadaşlarımla beni arabasına almıştı. Arabanın arka koltuğu, boya malzemeleri ile doluydu, emekli oldum cam boyama kursuna gidiyorum diye anlatmıştı..Çok neşeli, çok canlı, pozitif enerji yayan bir insandı; zaten yıllar sonrada hep öyle insaları hatırlamazmıyız...

Arabasından, giyiminden kuşamından, konuşmasından, hala hatırladığım özenle toplanmış saçlarından, o yaşımdaki ben bile hayatı dolu dolu, keyifle, kendisi ile barışık yaşamış, her ne ise hedeflerine ulaşmış bir insan olduğunu anlamış ve ne yalan söyleyeyim çok kıskanmıştım. Benim önümde ise o sıralar belirsizliklerle dolu, kocaman bir hayat uzanıyordu, garip bir şekilde ürkütücüydü de. Üniversite bitirilecek, iş bulunacak, çok çalışılacak, evlenilecek, hem çocuk hem kariyer yapılacak vs, vs.....

İşte dün bir anda artık o hanımın yerinde olduğumu farketmek çok şaşırttı beni. Üniversite bitirilmiş, iş bulunmuş, çok çalışılmış, evlenilmiş, çocuk yapmamak seçilmiş, kariyer yapılmış, emekli olunmuş, hep hayali kurulan sahildeki eve yerleşilmiş ve şimdide araba ile ahşap boyama kursuna gidilen bir hayat...Sonra hep şaşırsam da, zamanın ne kadar çabuk geçtiği yine çok şaşırttı beni ve aradan geçen 30 yılda öğrendiğim en önemli şeyi yaptım ve şükrettim...

Herkese Datça'dan sevgiler....



4 comments:

  1. kutuyu çok beğendim,
    eşyalar boyanmak için pek beklemeyeceğe benziyor...
    fotoğraflar zaten süper:)

    ama ben son paragrafa takıldım,
    bu paragraf...
    sahildeki eve yerleşme hayali
    ve ahşap boyama kursu dışında...
    defalarca aklımdan geçen düşüncelerden
    oluşuyor:)

    bir de...
    "bir kitap alıp,
    masamın üzerine koydum,
    daha okumadan hayatım değişti"
    diyen bir blogger tanımıştım yıllar önce...
    sonra pc çöktü,
    sık kullanılanlarım gitti
    ve izini yitirdim:(
    bu blog bana "o bloggerı"bulmuşum hissi uyandırıyor...
    doğru mudur?

    Datça'dan sevgileri aldım,
    Tarsus'tan sevgiler:)

    ReplyDelete
  2. Evet o benim bir dönem yazdığım blog du. Hayatımın en güzel yılı.. Çok ilginçtir o bloğa ismini veren kitabı hala okumadım ve her halde 2 yıldan uzun bir süredir oraya yazmıyorum. 2 gün önce keşke yazmaya devam etseniz diye bir yorum geldi bugünde hala okumadığım ama dış kabının önemli bir kısmı bizim Hera tarafından bebekken kemirilen kitabı çekmece diplerinden bulup çıkardım,şimdi de siz o küçücük bloğu hatırladınız. O bloğa şimdi yazsam tesadüf diye bir şey yoktur derdim :)) Tarsus'a çok sevgiler....

    ReplyDelete
  3. Ben de şu anda sizin kadına hissttiğiniz şeyleri hissediyorum bu yazdıklarınızı okudukça... Umarım bir gün ben de bu çok istediğim hayale kavuşurum. Babamın dediği gibi biliyorum ki çok isteyince olur:))
    Bu arada sandık nefis olmuş. Eminim çok da zevkli bir iştir. Ben de yapmak istiyorum bu tarz boyamalar ama bir yandan da sakın bulaşma diyorum. Bu halimle hiçbirşeye yetişemezken:))

    Güle güle kullanın...

    ReplyDelete
    Replies
    1. Baban kesinlikle doğru söylüyor :)) Ben yaklaşık 35 yıldır, bol bol aralar versem de günlük tutuyorum Ayda. Zaman zaman dönüp eski sayfaları okuduğumda istemiş olduğum ve sonrasında da olan şeylere inanılmaz şaşırıyorum. Buna 16 yaşımda üniversite bittikten sonra onunla evlenmek istiyorum diye yazdığım ve 5 yıl önce evlendiğim kocam da dahil..:)) Sadece zamanının ne olacağı bizim dışımızda gelişiyor diye düşünüyorum..

      Delete