Beni bir süredir takip ediyorsanız, mutlaka her mevsim ayrı bir çiçeğin, böceğin peşine düştüğümü biliyorsunuzdur. İşte şimdide pürenlerin zamanı geldi.. Aslında bizim evin civarlarında pek bulunmadıkları için çok sevdiğim bu çiçekleri geçen yıl kaçırmıştım.. Ama bu yıl geçenlerde Marmaris'e giderken gözüme kestirdim ve bir kaç gün önce arabaya atlayıp ormana gittik. Hem biraz dolandık hemde biraz püren topladık..
Pürenler marketlerden erica adı ile saksı içinde aldığımız çiçeklerin yabanisi.. Üstteki fotoğrafta tel sepet içinde gördükleriniz işte o ericalar.. Bu mevsimde evde saksılar içinde ericalara bayılıyorum.. Pürenler ise ne yazıkki çok uzun süre dayanmıyorlar, çok çabuk yapraklarını dökmeye başlıyorlar...
Püren toplamaya gittiğimiz gün aslında ormandan periscope yayını yapmak istiyordum ama tabii orada 3G bulabilmek ne mümkün, yapamadım.. Bu arada çiçeği burnunda bir periscope cu olduğumu sizlere de haber vermek isterim.. Ara ara ufak tefek yayınlar yapmak istiyorum, beni ve Sahildeki Ev ahalisini canlı izlemek isterseniz sizleride periscope a beklerim.. Oradaki kullanıcı adım da Sahildeki Ev..
Topladığımız Pürenleri eve getirdiğimizde benim minikler hemen olaya el koydular tabii.. Minikler derken Hera ve Ares.. Hestia hala biraz cool takılıyor ve Ares'in olduğu hiç bir yerde bulunmak istemiyor.. Bende madem periscope yayını yapamadım, hem pürenleri hemde bizim çocukları çekeyim bari biraz dedim.. Sonuçta da kedili, köpekli, bol çiçekli bir post oldu işte bu..
Hepinize harika bir gün diliyorum..
Every season I chase some kind of flower.. Nowadays all the forest floor is full of wild pink ericas.. I love having them at home.. Wild ones are not as durable as the ones we are buying from the flower shops but still as beautiful... When we brought the bunches we picked from the forest to home, of course the first inspection is done by Hera and Ares..
Enjoy your day...