Datça çok sıcak, Datça çok kalabalık, Datça çok gürültülü... İngiltere'den döndüğümüz iki gün oldu, neredeyse kafamızı dışarı çıkarmadan evde oturuyoruz.. Yalnız Hera ile her sabah sahilde yaptığımız yürüyüşleri aksatmamaya çalışıyorum.. Onların bile tadı kaçtı aslında.. Yolumuzun üzerinde geniş, ağaçlıklı bir alan vardır. Dün sabah baktım oraya da 3-5 aile çadırlar kurmuş, sıcaktanda battaniyeler üzerinde yerlerde yatıyorlar. Bizde onlara basmamaya çalışarak hoplaya zıplaya yanlarından geçiyoruz. Durum bu kadar vahim işte anlayacağınız..
Çalışan insanlar için bu bayram tatilleri, biraz hava değişikliği, biraz dinlenme için çok iyi geliyor biliyorum, bir zamanlar bende onları iple çekerdim.. Ama şu bir gerçek ki özellikle sahillere gelenler kesinlikle yılın en kötü zamanına geliyorlar buralara..
Bu arada bizde İngiltere'den getirdiğimiz valizleri önce boşalttık, şimdi de hiç ara vermeden yeniden doldurmaya başladık. Yarın ya da öbür gün İstanbul'a hareket edeceğiz. Aslında önceden planladığımız bir seyahatti. Bayramda İstanbul'da olalım istiyorduk ama olmadı. Şimdi de kayınpederim kanser.. Onun için apar topar gidiyoruz..
Bu fotoğrafları valiz hazırlarken, eski bir hamam tası bulunca çektim.. Yanında da tabii mis gibi sabunlar.. Sizi bilmem ama ben bir süre önce tüm vucut ve saç şampuanlarına veda ettim.. Artık sadece organik sabun kullanıyorum ve çok mutluyum. Tavsiye ederim..
Ben fırsat buldukça yine fotoğraf çekmeye, yine bir şeyler yayınlamaya çalışacağım.. Aslında bir dolu fikirle döndüm İngiltere'den ama onları uygulamaya başlamak için tekrar Datça'ya dönmeyi beklemek zorundayım..
Bugün bayramın son günü olsa da hepinizi sevgi ile kucaklıyor ve mutlu bayramlar diliyorum..
We are back from England.. But getting ready to depart for İstanbul in 2 days time.. In the meantime because of the on going religious holiday, all the sea sides including Datca are so croweded. It's so hot, so noisy, so crowded.. Definitely the worst time of the year to be here..
I took these photos when I was preparing my luggages.. For the last two years I am not using any kind of body and hair shampoo. I am using only organic soaps and I have to tell you that I am so happy with them. You should have to give them a try..
maalesef Bodrum'da da aynı kalabalık, sokağa çıkamıyoruz:(
ReplyDeleteKayınpederinize acil şifalar dilerim
Burada da(Çeşme)inanılmaz bir kalabalık ve yoğun bir trafik var.Benim gibi kışı da burada geçirip sakinliğe alışanlar için adeta bir işkence.Evden dışarı çıkamıyoruz...Allah dönüş yolunda herkesi korusun.Kazalardan saklasın...Sizin de yolunuz açık olsun. Kayınpederinize acil şifalar dilerim..♥
ReplyDeleteAyşegül selam,
ReplyDeleteTemmuz-Ağustos ne yazık ki Antalya için de pek sevimli aylar değil...sıcaktan geçtim, diğer zamanlardaki o sakinliği özlüyorum..
Önümüzdeki günlerde ben de ailemin yanına İzmir'e gidiyorum, abimi ve dostlarımı ziyaret için Çeşme'ye de uğramak durumundayım ama çok ta hevesli değilim açıkçası..
Kayınpederine acil şifalar, dilerim en kısa zamanda güzel haberlerini alırız..
Sevgiler
Kayınpederinize şifalar dilerim. Çok geçmiş olsun...
ReplyDeleteAysegül hanım merhaba bayılıyorum bloğunuzu takip etmeye ....
ReplyDeleteKayınpederinize acil şifalar diliyorum...
Biz ne eğlenmeyi, ne gezmeyi, ne seyahat etmeyi bilmeyen bir toplumuz bu çok açık. Suyunu çıkarmak dedikleri noktaya kadar getiriyoruz işi her durumda. Evet yaz, evet bayram, eve tatil ama adab-ı ve görgüyü hiç bilmiyoruz.
ReplyDeleteKayınpederine acil şifalar dilerim Ayşegülcüm, Tanrı yanında olsun!
Çok çok geçmiş olsun, umarım güzel haberlerle geri dönersiniz evinize!
ReplyDeleteKalabalık konusuna gelince, bayramdan önce o kadar güzeldi ki buralar, şimdi denize bile girecek yer yok sanki, biz de evden hiç çıkmıyoruz, bahçede doyalanıp duruyoruz:)
Kayınpederiniz için çok üzüldüm gerçekten çok geçmiş olsun! Bir hamam tası insana ne güzel fotoğraflar çektiriyor...
ReplyDeleteGüzel haberler almak dileği ile. İyi yolculuklar dilerim! :)
Karadeniz olmasına rağmen (hoş sıcağı artık Akdenizi aratmıyor) burası da çok kalabalık, Amasra, İnkum ve küçük koylar hepsi dolu, hiç denize giremiyoruz...Kayınpederinize acil şifalar dilerim, inşallah en kısa zamanda sağlığına kavuşur... Sevgiler Sema:)
ReplyDeleteÇok geçmiş olsun acil şifalar dilerim Ayşegül hanım
ReplyDeletesevgili komşum, aynen evden dışarı başımızı uzatmadan geçireceğiz bu haftayı, sonra diğer bayram var, yazları Datça için çok zor...kayın pederine geçmiş olsun dileğimi iletirsin... dualarımız onunla, zor zamanlarınız sabır ve güç diliyorum sana ve tüm aileye.
ReplyDeletesabunlarını nereden alıyorsun acaba... ben Deniz ve Hamdiye'den alıyorum. Deniz, aynı zaman da peynir kursu veriyor Datça da, tanıyor olabilirsin... sabunlarla ilgili bilgi verirsen sevinirim, yolunuz açık olsun, sevgiler.
Sabunları Olive Farm dan alıyorum ama Deniz ve Hamdiyeninkileri de merak ettim şimdi..:))
Deletegeçtiğimiz günlerde ben sayfam da paylaşmıştım, onlarla ilgili bir post yayınlamıştım ''sabunlar ve banyo'' başlığın da ... akşamları kurulan tezgahlardan biride onların, tadım pastanesinin önünde, yolun düşerse...
DeleteKayınpederinize çok geçmiş olsun. İstanbul'da bir şeye ihtiyacınız olursa biz buradayız. Ayağınızın tozuyla çektiğiniz bu şahane fotoğraflar için de kendi adıma teşekkürler. her zamanki gibi içim açıldı:)
ReplyDeleteçok geçmiş olsun,acil şifalar dilerim
ReplyDeleteÇok geçmiş olsun acil şifalar diliyorum kayınpederinize, size de sabır ve sağlık
ReplyDeletebayram, tatil ve yaz... 3ü bir araya geldimi deniz kenarına gitmek isteyen tüm ülke insanı oralardaki kalabalıktan önce burada trafiği felç ediyor. sırf bu yüzden ben babamın cenazesine yetişemedim istanbul'dan bursa'ya 11 saatte gelerek... işte o gün nefret ettim birçok şeyden...
ReplyDeleteçok geçmiş olsun, acil şifalar dilerim kayınpederinize. zor bir süreç, allah yardımcınız olsun...
sevgiler kucak dolusu...