Dün gece çok sıkı bir fırtına vardı burada...Gecenin erken saatlerinde fırtınaya dayanamayan elektrik telleri koptu ve uzunca bir süre elektriksiz kaldık...Yanan şöminenin ateşi, bir düzine mum ışığı ve fırtınanın sesi...Televizyon, internet olmayınca bol bol muhabbet ettiğimiz, hayal kurduğumuz keyifli bir gece geçirdik...Bugün ise en sevdiğim havalardan birine uyandık, rüzgarsız ve yağmur beklenen..Böyle zamanlarda denizin ve gökyüzünün rengi harika oluyor..En alttaki fotoğrafı bir kaç saat önce mutfak kapısından çektim...
Last night there was a pretty heavy storm..Electric lines couldnt stand the storm so we had a cozy night with the light of the fireplace and a dozen of candles..As there is no TV - internet distractions we talked and dreamed a lot about coming years.. And today we woke up to one of my favorite weather, no wind and expecting rain..At these specific moments the color of the sky and the sea are becoming dreamy...I took the last photo couple hours ago from my kitchen door..
İstanbul'da bütün oturduğum apartmanların bahçesi ortanca doluydu..Şehir yaşamının getirdiği koşturmadan mıdır nedir yeteri kadar takdir etmezdim bu güzellikleri. Burada ise yetiştirmek için ölüyorum ama iklim hiç müsait değil...Allah'tan Migros var da, bir süreliğine de olsa gözümüz gönlümüz şenleniyor...
When I was living in İstanbul , all the apartments that I have lived had plenty of hydrangeas in their gardens..Now I know that I did not appreciate their beauty at that time in the mad rush of big city life...Here, I am dying to have some in my garden but unfortunately they are not suitable for this climate..But thank God local supermarket brought these beauties so that our eyes and soul are enjoying them... at least for a while...
ben de çok severim ortancaları. Fotoğraf çok güzel.Şuan orada olmak vardı. Gözlerimi kapayıp hayal ediyorum.
ReplyDeleteİyi hafta sonları...
sevgiler
Mutfak manzaranız şahane. Tam benlik bir havaymış. En iyi fotoğraf ışığı zamanı.
ReplyDeleteOrtancayı çok severim ben de. Biliyor muydunuz, sulanan suyun sertlik derecesine ve toprağın cinsine göre renk alıyorlarmış.
oof çok güzel manzara harika
ReplyDeleteOrtancaya bayılırım
ReplyDeleteBir ağaç gölgesine dikip suyunu eksik etmezseniz çok güzel büyüyebilirler
İnat edip Ankara da balkonda büyütmüşlüğüm var ;)
I like the photo of the see. Hydrangeas are nice. I have two in my garden, in the shadow part of it.
ReplyDeleteBen de begonvil delisiyim:)
ReplyDeleteNe yaptıysam beceremedim Ankara'da yaşatmayı içerde deniyorum elbet bahçede zaten mümkün değil de
Ama Birgün olacak :)))
ben de bayılıyorum ortancaya:)
ReplyDeleteI LOVE the colors of the sky and sea before rain... I remember it from Rhodes as well... I call it "painters' weather' :)
ReplyDeleteHydrangeas grow in many gardens here too, I guess the climate needs to be cooler? Lovely photos!
Ortancalara bayilirim, hatta dugunumde masalar ortancalarla suslenecek die tutturmuslugum ve organizasyonu yapan cocugu delirtmisligim var :)))
ReplyDeleteLakin guzel olduklari kadar nazli cicekler, oyle kolay kolay her yerde ve kosulda buyumuyorlar, soguga yakin iklim gerekiyor.
sevgili Ayşegül,bu yazını da okurken yazmadan edemedim...evet.benim de çocukluğumun uğrak bahçelerinin bereketli çiçekleriydi ortancalar.O kadar çok;öyle heybetli, öyle kocaman kocamandılar ki sanki sanırsın ta en başından beri onlar hep oradaydı :) türlü renklerdeki diri ve kallavi taç yaprakları,ortasında minicik incilere benzeyen tomurcukları,koyu yeşil, gürbüz diri yapraklarıyla benim de çok ama çok sevdiğim çiçeklerdir...iyi ki var ortancalar...yoksa bir çiçeğe narinliğin yakıştığı ölçüde cevvalliğin de nasıl iyi durduğunu biz nereden bilebilirdik ki ?...
ReplyDelete