Öncelikle hemen yazayım fotoğrafların, bugünkü yazı konumla hiç bir ilgisi yok, ya da kim bilir belki de çok var...
Enginarlar sabah yürüyüşünde tarladan toplandılar, akşama kadar gözleri süslediler, sonrada malum mideyi...
Bugünkü yazımı ise sizlerden aldığım harika yorumlar nedeni ile yazmak istedim... Kendi ''sahildeki evlerinde'' yaşayan kimi blog komşularım hariç, yorumlarınızın çoğunda bazen açık açık, bazende satır aralarında, hep sahildeki evin özlemini okuyorum.. Sahildeki ev tabii sözün gelimi, bu ev çok bambaşka bir yerde de olabilir..Gelen tüm yorumlara cevap yazma konusunca feci avareyim, şimdi şimdi derken yeni bir yazı yazıyorum yeni yorumlar geliyor ve çoğu kez eskisini ihmal ediyorum...Ama ne zaman o özlemin kokusunu alsam ''aman hayal etmeyi bırakmayın'' diye bir kaç satır cevap vermeye çalışıyorum..
Yaklaşık 40 yıldır günlük tutuyorum..Günlük dediysem her gün düzenli oturup yazmıyorum, bazen aylar geçiyor, tek satır yazmıyorum, bazende tek bir gün içinde sayfalar yetmiyor... Sonrasında da kimi zaman oturup 20 yıl öncenin 30 yıl öncenin Ayşegül'ü ile dertleşmenin, hayallerini dinlemenin tadına doyum olmuyor...
Bazende inanılmaz keşiflerde de bulunuyorum...Örneğin 16 yaşındaki Ayşegül, kendisini terk eden ilk sevgilisinin ardından gözyaşları içinde '' bir gün beni terk ettiğin güne lanet edeceksin'' diye yazıyor, kenarları çiçekler ile süslü günlüğüne.. Sonra aradan 26 yıl geçiyor, ve kendisini terk eden ve artık koca bir adam olmuş olan o oğlan çocuğuna evlenmelerinden hemen önce o dramatik satırları okutuyor ve hemen arkasından oturup kalın kareli defterine hayatın mucizelerle dolu olduğunu yazıyor..
Yada üniversiteden mezun olup, hemen çalışmaya başlayan Ayşegül, işe başladığı ilk günlerde emeklilik hayalleri kuruyor..40 yaşında emekli olmak istiyor ama bir şartı da var..O zamanlar çiçeği burnunda yeni bir mezunun telafuz etmekte dahi zorlanacağı bir miktarda para biriktirmek..''çılgın bir rakam ama belli mi olur '' diye eklemeyi de ihmal etmemiş....Sonra 40 yaşındaki Ayşegül'ün işten ayrılıp ayrılmamak, yeni bir hayata başlamanın cazibesi ve korkuları ile dolu ansiklopedik fasikülleri var, tabii en büyük soru acaba elimdeki para ile hayatımı idare ettirebilirmiyim??? Az değil ama çok fazla da değil... Sonra 45 yaşındaki Ayşegül, bir gün dolapları düzenlerken eline geçen sayfalarda üniversiteden yeni mezun Ayşegül'ün çılgın rakamı ile, 40 yaşında bir bankanın genel müdür yardımcılığından ayrılmış Ayşegül'ün istifa mektubunu yazdığı gündeki banka hesabının birebir aynı olduğunu görüyor ve hayallerin gücüne bir kez daha inanıyor...
Bunlar gibi bir sürü örnek var defterlerimin sayfalarında...Tabi hayallerin gerçekleşmesi ne kadar gerçekse, korkuların gerçekleşmesi de bir o kadar gerçek....
Bu arada sadece kuru kuruya hayal kurmak maalesef yetmiyor..Hayal kurmanın beraberinde sabır, çok çalışma, sağ duyu, öncelikleri belirleme, cesaret gibi kocaman bir paketle de gelmesi lazım..Bir de tabii bu yazının konusu olan Hayaller Dükkanını bol bol ziyaret etmek
Bir dönem hayatımın en güzel yılı isimli bir blog yazmıştım Aslında blog'dan daha çok hayata dair kendi kendime yaptığım hatırlatmalardı... İşte Şubat 2009 yılında orada yazdığım Hayaller Dükkanı isimli yazı....Özellikle son satırlara dikkatiniz çekerim..İşte o satırları 2013 yılının Nisan'ında okumanın tadına doyum yok..
http://www.hayatiminenguzelyili.blogspot.com/2009/02/hayaller-dukkan.html
''Alışveriş yapmanın sonu yok gibi gelmiyor mu kimi günler sizlerede..Hele şu sıralar bütün dükkanların vitrinlerini süsleyen % bilmem kaç indirimler. Bazen dalıp gidiyorum ve kendimi dükkanların, mağazaların içinde ihtiyacım olmayan bir sürü şeye bakarken buluyorum. Ama sonra çoğu kez boşverip en sevdiğim dükkana alışverişe gidiyorum. Adı 'Hayaller Dükkanı' ve içinde ne isterseniz var.
Evde üç dört tane daha benzeri olan siyah kazak veya ayakkabı, ya da siyahı olan blucin'in mavisini almak yerine, ya da kimi kez neredeyse bir öğün yemek fiyatına çıktığım o şık kahve dükkanlarındaki kısa bir mola yerine, gidiyorum daha önceden sipariş verdiğim hayallerimden birine para yatırıyorum. Üstelik çok iyi müşterileri olduğum için olsa gerek, dükkanın sahibi olan hayat da bana sanki daha iyi davranıp, siparişlerimi beklediğimden de önce iletiveriyor. Yok artık buna dünyada param yetmez dediğim günler, bir bakıveriyorum ki, hiç beklenmedik bonuslar bile kazanıvermişim.
Otuz yaşıma kadar dükkanın emlak bölümünün daimisiydim. Sık sık kendi evimi almak için ziyaret ederdim orayı. Sonrasında kırklı yaşlarıma gelene kadar erken emeklilik departmanının en sevdiği müşterisi oldum. Bu arada mavilimon'da uzun uzadıya yazdığım seyahatlerde hep aynı dükkandan satın alındı. Şimdilerde ise elimden geldiğince sık sık ve ufak ufak bir başka yerde, farklı bir hayatın hayaline para harcıyorum. Evet belki o anda, o muhteşem çizmeyi almanın geçici hazzından mahrum kalıyorum ama dediğim gibi o mahrumiyet duygusu da geçici. Ama her sabah dalgaların sesi ile uyanmanın hayali yok mu.... İşte o duygu öylesine kalıcı ve doyurucu ki...
Ya sizin hayaller dükkanınız da neler satılıyor??''
Biliyorum bu normalden çok uzun bir yazı oldu..Eğer dayanıp buralara kadar geldiyseniz, hayaliniz her ne ise asla peşini bırakmayın, kelimelerin gücüne inanın ve onları yazın...Hatta ekstra bir enerji vermek isterseniz de, arkadaşlarınızla, dostlarınızla, sevdiklerinizle, ya da tüm dünya ile paylaşın..
Today my translation will be a limited one..Although I photographed the artichokes I picked from the nearby fields and enjoyed their beauty till night and later made a delicious dinner with them, today I wrote about the power of dreams and shared a piece I wrote about 4 years ago..
So the summary is, never underestimate the power of dreaming..Dream and believe in the power of words and write them down...And if you want an extra boost share it with your friends, loved ones or even with the whole world..
But the realization of dreams come with a big and heavy package.. Work, hard , be patient, be brave, select your priorities, have common sense etc, and dont forget to shop at the Dreams Shop..
So the next time when you find yourself buying the 4th pair of black shoes or the 5th pair of bluejean, or ordering a coffee in that fancy coffee shop at the price of a decent lunch stop and visit the Dreams Shop where you could find all kind of fab goodies and pay for them....If you become a good customer, the owner of the shop 'life'' will be really quick to serve you..