Tuesday, April 30, 2013

After dinner.../ Yemekten sonra..


Yemek hafifse sakızlısı, eğer ağırcaysa sadesi akşam yemeği üzerine olmazsa olmaz...Bir de 40 yılda bir yanında mini sigar...Hayatında ağzına sigara koymamış bana Küba günlerinden yadigar...Sevgili bir kaç gündür İstanbul'da..2 yıl öncesine kadar çok sıkı sigara içerdi  ve artık günde 3 pakete çıkardığı günlerde hastalandı ve bırakmak zorunda kaldı...Onun yanındayken  hiç içmem zaten aklımada gelmez ama bu gece kahvenin yanında,puronun ağızda bıraktığı acı tütün tadını  istedim...

Ya siz,  var mı sizinde böyle  zevkleriniz ??



After dinner a cup of Turkish coffee is a must for me...And a mini cigar, a pleasure I learned to appreciate in my Cuban days although I never smoked in my life...Hubby is in İstanbul for the last couple days..He used to be a heavy smoker but  had to quit 2 years ago due to an illness in his lungs.. So although I smoked a mini cigar once in a blue moon, I never smoke when he is around.. But tonight I wanted that bitter taste of tobacco along with my coffee..

And how about you, do you have some secret pleasures??


11 comments:

  1. Annemin evinde her yemek sonrası Türk kahvesi ritüeli vardır, ben de evlenene kadar bu ritüeli keyifle yerine getirdim..
    Ama eşim Türk kahvesine pek bayılmadığı için, şimdilerde yemek sonrası naneli yeşil çay ritüelim var, mideme de iyi geliyor..
    Fakat annem, halam -ki kendisi tam bir kahve tutkunudur:)- ya da kuzinimle biraraya gelirsek, ilk iş kahveyi hazırlamak olur:)
    Ve evet, bir İzmirli olarak sakızlısını tercih ederim:)

    ReplyDelete
  2. Off... benim gibi tiryakiye bu yapılmaz, ama sigara değil,kahve keyfi için diyorum. Fincan kleksiyoneri olarak ,fincana bayıldım.

    ReplyDelete
  3. Tam olarak böyle değil de, sevgiliyle içilen bir bergamutlu çay güzel olur akşamları, yanına da bir parça kek ya da kurabiye de varsa değmeyin keyfimize :)

    ReplyDelete
  4. Blogunuza bayılıyorum, ilgiyle takip ediyorum. Sevgiler

    ReplyDelete
  5. ne yazsam ne söylesem bilemedim.sadece ekrana kilitlenmiş halde olduğumu ve tüm yazıları ezberleyip fotoğraflara aşk ile baktığımı söyleyim gerisini siz anlayın.nasıl güzel bir blog daha doğrusu nasıl güzel bir hayat.allah bozmasın diyeyim hemen.ben istanbulda yaşıyorum ve büyük şehir beni boğuyor sanki.kalabalık, trafik,koşturarak yaşamak yaşadığın anın farkına varmamak beni üzüyor açıkçası.
    bu hayatı yaşayabilmek için emeklilik denen ama bana göre çoook geç bir zamanı beklemek istemiyorum.evrene mesaj gönderdim.30 lu yaşlarda olmaz mı bu.
    dediğiniz gibi hayaller dükkanından benim siparişim dilek bu.kimbilir şansıma bu ürün bana çıkar:)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Güzel sözleriniz ve dilekleriniz için çok teşekkürler...İyi ki sipariş vermişsiniz hayaller dükkanına, bellimi olur sizi sırada neyin beklediği :)) Sevgilerimi gönderiyorum...

      Delete
  6. Kahve hayatıma zorla girdi ve çok da yer edinemedi. Ben çaycıyım. Sabahtan yatana kadar çayım fokurdar. Sigara içerken daha bir keyif alırdım, haliyel tabii... Rüyalarımda içtiğim sigaraya bir seferlik bir puro heyecanı katarsam, anında başlarım. Malum keyif verici bağımlılık.
    Çay içemediğim ya da ünlük ortalamamın altına düştüğümde migrenim tutar :(

    ReplyDelete
  7. This comment has been removed by the author.

    ReplyDelete
    Replies
    1. İyiki bırakmışsınız sigarayı..Eşime başta çok zorlandı başlarda ama şimdi çok rahat..Ben sakızlı kahveyi Migros'tan alıyorum ve açıkcası en çok da oradan aldıklarımdan memnunum..Bu arada kahve diyarını bende not aldım :))

      Delete
  8. ay bu yazıya ağzımda sigarayla resmen yakalandım:)) olmazmı hiç her saat başı var benim bu keyfim şekerim:)

    ReplyDelete