Datça'ya bugün kış tam anlamı ile geldi..Bir kaç gündür ayak sesleri kuvvetli kuvvetli geliyordu zaten..Şu anda yağmur, fırtına dışarısı berbat..Böyle havaların bizi mecburen eve kapatmasının güzelliği ise hem evde keyif yapmak ( mesela biraz önce sıcak çukulata eşliğinde en son Die Hard filmi seyredildi..) hemde hobilerle uğraşmak...Aslında doğruyu söylemek gerekirse, son dönemde size gösterecek doğru dürüst bir şey olmasa da ufak tefek parçaları bol bol boyuyorum..Annem sağ olsun, bu boyama aşkımın ona da bir yerde işe yarayacağını keşfetti ve mutfağında ne kadar teneke kutu varsa bana getiriyor..Son dönemde bayağı bir teneke kutu boyadım..Çok hoş hediye kutuları olarak da kullanılabileceğini düşünüyorum..
Winter finally arrived to Datca..It's all heavy wind and rain outside.. The good part of bad weather is we are enjoying ourself inside the house..We just finished watching a movie along with hot chocolate..Also I am finding lots of time to finish my craft projects..Lately I am painting lots of cans..My mother loves my creations with them and keep bringing all the empty ones.. I think they are also very good to use as gift boxes..
Birde çok yetenekli arkadaşımız Nil Şafak Bayrakçı'nın yaptığı bu suluboya çalışmanın çerçevesini beyaza boyadım..Resim harika olmasına rağmen parlak, plastik çerçevesini bir türlü bir yere yakıştıramıyorduk.. Çerçevesinin değişmesi için bir kenarda duruyordu..Elime boyaları ve fırçaları almışken bir deneyeyim dedim ve sonuç harika oldu..Önce 2 kat astar boya, sonra 2 kat akrilik boya ve mat vernik uyguladım..
I also painted the frame of this lovely watercolor painting made by our very talented friend Nil Şafak Bayrakçı..Although the painting was lovely, its plastic, shiny frame was bothering me, so it was staying in the closet for a change of frame..When I was playing with my paints and brushes, I decided to give it a try.. After 2 coats of primer and 2 coats of acrilic paint, I used matt varnish and the outcome is just great..
Güllerin ve çerçevenin fotoğraflarını çekerken, içeride kalmaktan canı çok sıkılan Hestia'da gelip beni izlemeye başladı.. Bu arada aklımdayken onunla ilgili çok komik bir şey anlatayım sizlere..Biz Hestia'yı çok bebekken almadık, bizim kedimiz olana kadar sokakta bayağı zor zamanlar geçirdi.Özellikle kış zamanı, büyük kedilerden ona yiyecek bir şey kalmıyor, bol bol da dayak yiyordu. Sonra bizim evin kedisi olmasına rağmen hep yabani bir tarafı kaldı..Ne kendini çok fazla sevdirdi, nede fırsat buldukça sokağa kaçmaktan geri durmadı.. Ancak bu kış nedense ev kızı olmaya karar verdi..Evden ancak ya ben zorla çıkartırsam ya da tuvalet ihtiyaçlarını karşılamak için çıkıyor..Bu arada 15 gün önce ilk defa aşağıdaki yerinden vaz geçip yukarıda bizim yatakta yatmaya başladı...Artık iyice ev kedisi oldu, bizim kedimiz oldu diye çok sevindik tabii..Hestia'nın bizle yatmaya başlamasının 3. günüydü sanırım, evimizde kocaman bir farenin'de yaşadığını anladık..Hem kedisi, hem köpeği olan bir evde ne kadar cesur bir yürek anlayın işte..Herkes kediyi atın, fareyi tutun gibi espiriler yapmaya başladı tabii benim bozuk fare savarım hakkında..Neyse bizim bahçıvan Mustafa geldi ve sıkı bir meydan savaşı verdikten sonra fareyi öldürdü.. Ve bilin bakalım ne oldu..O günden sonra bizim fare savar yine aşağıda kendi yerinde yatmaya başladı..Anladık ki bizim ki fareden korkup, bizim yanımıza sığınmaya geliyormuş..
While I was taking the pics of roses and the frame my best model was right beside me..Let me tell you a very funny story about her..Hestia did not come to us as a small kitten.She has spent considerable time as a stray cat, and tried to survive among the big cats as a little one.Although we adopted her after a while, wild side of her always remained..She rarely allowed us to pet her and ran outside at her first chance..However this winter I think she decided to give a try to be a house cat..Now she rarely spends time outside..And when she came to our bed to sleep about 15 days ago, we were so happy and believed that she is finally ours..After she slept 3 nights with us in our uptairs bedroom, we found out that there was another creature living in our house. A rat..Imagine what a brave soul he/she was, to come and decide to live in a house with a cat and a dog. To make a long story short after some chasing finally our gardener killed the rat and Hestia's sleep in our bed came to an end and she returned to her normal place downstairs. After all these, now we are thinging that she only came because she was afraid of the rat..As you can imagine everybody is joking about my little baby, saying nasty things like ''You should have to keep the rat and throw the cat..''
Boş peynir kutuları biraz uğraş, biraz boya ve bira da peçete ile işte bu hale geliyor...
With some paint and napkin cuts empty cheese cans are turning into these..