Friday, April 18, 2014

Bacaklarını Topla..

Montenegro - Karadağ'a çok güzel bir gezi yapıp, evimize döndük.. Çiçeklerimi, böceklerimi, kedimi, köpeğimi, evimi çok özlemişim.. Hepsi ile tek tek, uzun uzun özlem giderdim.. Seyahatimizden bir kaç fotoğraf sizinle önümüzdeki günlerde paylaşacağım. Yalnız yaptığımız onca seyahat arasında Montenegro'nun bir etabı hayatımdaki en adrenalin yüklü seyahat oldu ki o kısım da, Montenegro'da değil İstanbul'da geçti..

Dönüş yolumuzda, bir takım zorunluluklardan dolayı Atatürk Havalimanı ile, Sabiha Gökçen Havalimanı arasını akşam saatlerinde 1,5 saatte almamız gerekiyordu.. Montenegro uçağından iner inmez elimizdeki çek çek valizlerle koşmaya başladık. Önce taksi ile Kazlıçeşme Marmararay 'a, Kadıköyde Marmararay'dan Metro'ya ve Metro'nun son durağı Kartal'dan da yine bir taksi ile Sabiha Gökçen havaalanına ulaştık. Biletlerimizi önceden check - in yapmamız sayesinde, yine son bir depar atarak uçağa son binen yolcular olmayı başardık.. Ama o koşuşturma esnasında yaşadığımız stresi ne siz sorun ne ben söyleyeyim, bir ara metroda kalabalıktan ve yorgunluktan bayılacağım zannettim.. :))

Akşam saatlerinde artık unuttuğum İstanbul'un trafiğini ve metrodaki hınca hınç kalabalığı yaşadıktan sonra, ancak 'Allah herkesi bir an önce İstanbul'dan kurtarsın'' diyeceğim.. Bu arada sahildeki ev'de bu yaşadığı deneyimden sonra, şişe mantarları ile, toplu taşıma araçları ile seyahat edenlerin adam gibi oturmasını hedefleyen Bacakları Topla kampanyasını canı gönülden destekler..   





We have returned from our trip to Montenegro.. It was short but so lovely. I really loved that small country. I will post some photos very soon.. 

During the İstanbul leg of our trip we have to travel between the two international airports of İstanbul. I realized that since we moved to Datca, I really forgot how horrible the traffic and the crowd at the metro during the rush hours. So after this experience I am suppoting the recent campaign about behaving properly in mass trasport vehicles with my bottle cork men..






11 comments:

  1. oyyy okudukça daraldım...bazen sırf bu yüzden evden çıkmak istemiyor insan...metro hızlı iyi hoş da,saat kovalamazsan perişansın...o dileğine nasıl canı gönülden katılıyorum bilemezsin Ayşegül :)) en kısa zamanda inşallah...

    ReplyDelete
  2. Ne hoş bir saptama olmuş. Sadece toplu taşımalarda değil genelde insanların bu tarz oturuşları beni çok iter. Karşıdaki insana hakaret niteliğinde bulurum. O oturuşlar benim için sadece rahat koltukta oturulup 1 kadeh şarabın verdiği o hafif şekerli halle dost sohbetlerinde yapılabilir. O da çok samimi olunan dostlarla elbet ;)
    Hoşgeldiniz sıcacık yuvanıza..

    ReplyDelete
  3. adamlara bayıldım; emayeleri bekliyorum dört gözle:)))
    Ünver

    ReplyDelete
  4. merhaba :)

    cok seviyorum yazdiklarinizi koydugunuz fotograflari

    Istanbul gercketende hem dunyanin en guzel sehri ama yasamasi cok yipratici bir sehir

    Ben bir istanbulluyum ve senelerdir Montreal de yasiyorum.

    Istanbul cilgin bir sehir ama ben ozluyorum o sehiri bazen :)






    ReplyDelete
    Replies
    1. İstanbul'u uzaktan sevmek en güzeli.. O açıdan sizde bizde çok şanslıyız :))

      Delete
  5. Hoşgeldiniz !
    Güzel anılarınızı ve fotoğraflarınızı paylaşmanızı dört gözle bekliyorum.
    Ayşegülcüğüm biz artık köylü olduk ya toplu ulaşım araçlarındaki bazı kendini bilmezlerin davranışları bize daha çok batıyor.
    Ben de bu kampanyaya destek verenlerdenim!
    Sevgiler komşucuğum ♥

    ReplyDelete
  6. emaye mi getirtiliyor neler oluyor ???? ben de istiyoruuummm !!!

    ReplyDelete
  7. bu arada ben de bugün bunun postunu hazırladım akşam yayınlayacaktım kampanyayı gönülden destekliyorum..herkesten de aynı desteği bekliyorum arkadaşlar :)

    ReplyDelete
  8. Gidilen yerlerin ardından eve dönmek paha biçilmez oluyor :) Ardından evde oturup bir bir resimlere bakmak, hatırlamak daha da güzel :)

    ReplyDelete
  9. Ayşegül haftasonu İstanbul'daydım. Bir de Cumartesi dışarı çıkma gafletinde bulundum, kabus gibiydi..
    Eve dönüş yolunda Antalya gibi büyük bir kasabada yaşadığım için bir kez daha şükrettim..
    İstanbul'da olan işleri zor gerçekten, çok sabır gerekiyor..

    ReplyDelete
  10. Ayşeğül Hanım Merhaba.
    Bali'de ki şöförün telefonunu ve ismini verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Biz de sizin dediğiniz gibi bir plan yapıp ondan bizi gezdirmesini isteyeceğiz. Araştırdığım sitelerde günlük böyle gezilerin 50 dolara geldiği yazıyordu, siz ne ödediniz acaba?
    Birde bungolov evler vardı denizin üstüne yapılmış, acaba sizin gittiğiniz yerlerde hiç dikkatinizi çektimi.?
    Ubud'a kalmayı planlıyoruz. Ama daha 3,5 ay var, planda değişiklik yapabiliriz belki.))
    Otelde mi, villa türü bir yerde mi kalmamızı önerirsiniz.?
    Bu arada blogunuzda çok güzel ilk fırsatta detaylı incelemeyi düşünüyorum.
    Sinop'tan sevgiler.
    Nilgun Cabacı
    ncabaci@yahoo.com

    ReplyDelete