Bu sabah ufak bir operasyon geçirmek için sabah erkenden Marmaris'e gittik..Tahmin edebileceğiniz gibi tüm yol boyu hem korkudan, hem de bir süredir acabaların yarattığı stress den dolayı sapır sapır titriyordum..Datça - Marmaris yolunda ise yamaçlar ve yol kenarları pembeye bürünmüştü..Denizin ve gökyüzünün mavisi, çam ağaçlarının yeşili ve öbek öbek erikaların ya da bizde daha çok bilinen adıyla fundaların pembesi içimdeki karmaşaya bir tutam huzur katan tek şeylerdi...
Tüm o güzel renklerin etkisinden olsa gerek, narkozdan uyanırken erikalarla dolu kocaman bir tarlada yürüyordum..Yanımdaki hemşireye de ilk söylediğim şey, keşke biraz daha uyusaydım, çiçekler öylesine güzeldi ki oldu...Sevgiliye sonrasında bu rüyamı anlatınca, dönüş yolunda o da, inip bana bu çiçeklerden topladı..Fotoğraflarda yanında seramik kuş bulunan galvaniz kaptakiler, çiçekçiden aldığım erika, seramik vazodakiler ise bugün kırlardan toplanan fundalar...Her ikisi de aynı aileden gelen özellikle kışa ve susuzluğa oldukça dayanıklı çok güzel çiçekler...
Beni soracak olursanız kendimi biraz yorgun hissediyorum ama iyiyim, evimde dinleniyorum hatta gördüğünüz gibi en sevdiğim şeyi yapıp fotoğraf bile çekiyorum..Tahlil sonuçlarım çıkınca inşallah daha da iyi olacağım..
Today early in the morning we went to Marmaris..I had a small operation at the hospital.. On the way to Marmaris as you can imagine I was quite nervous..However , the blues of the sea and the sky, the greens of the trees and the pinks of the ericas covering the roadside calmed me down..
I guess because of all the beautiful scenary, I was dreaming of walking on an huge erica field while I was waking up from the anesthesia...Later when I told this to Hubby he picked some flowers for me on the way back to home...The one in the galvanized cup is a type, I bought from the florist and the ones in the ceramic vase are the ones Hubby picked for me..Different flowers belonging to the same family..
If you ask me, I am a bit tired but OK and resting at home..