İstanbul'a geldiğimizden beri bilgisayarım da benim gibi hafiften hasta..Bir geliyor, bir gidiyor, keyfi ne zaman gelirse bana o zaman izin veriyor, onun için şimdi keyifli bir anında yakalamışken, herkese sevdikleriyle keyif içinde geçirecekleri bir bayram diliyorum...Bayramı bayram gibi yaşayalım ve solan da sadece çiçekler olsun..
Biz bayramın ilk günü Sevgilinin ailesi ile yemekteyiz..Sonrasında da ya o gece, ya da ertesi sabah erkenden Datça'ya dönüyoruz..İstanbul 2 gündür tenha tenha pek güzel ama bu seferlik bu kadar yeter..İstanbul'u uzaktan sevmek en güzeli..
Datça'ya dönünce size daha da beyazlamış bir Sahildeki Ev'den merhaba diyeceğim..Biz yokken evde sıkı bir boya çalışması oldu..Sonucu bende çok merak ediyorum..
Tomorrow is our last day in İstanbul..We are finally leaving for Datca..
If you ask me, the biggest problem of İstanbul is traffic..Its something so usual to spend hours on the roads everyday...This weekend, a week long religious holiday has started and it looks like so many people left the city, and now İstanbul is so beautiful and easy to manage...But 10 days is enough for us..It's much better to love İstanbul from far away...
On the other hand, a much whiter beach house is waiting us..While we are here, painters worked at the house..I am really wondering the outcome...
Ayşegül merhaba,
ReplyDeleteSana ve sevdiklerine de güzel bayramlar olsun, sağlıkla, keyifle, huzurla..
Sevgiler
merhaba sevgili Aşegül.sana beyaz evde kocaman sağlıklı mutlu bayramlar diliyorum.sevgiler..
ReplyDeleteBilgisayarda mı depresyona girdi yoksa? Aaaa! İstanbulumuz okadar kötümü ama? Bizim başka İstanbulıumuz yok:))
ReplyDeleteİyi bayramlar...
aaa..boya badana mı? sabırsızlıkla bekliyorum yeni fotoları:) Mis gibi, tertemiz, güle güle oturun.
ReplyDeleteSevgiler.
do you know the name of the flower?
ReplyDelete